40 Yaşından Sonra Dünyanın En İyi Yazarı Olmak...
- Ya bırak Allahaşkına bu yaştan sonra benden ne köy olur ne kasaba
- Haklısın!
- Gençken çalışsak, uğraşsak olurdu ama bu yaştan sonra olmaz
- Haklısın!
- O dediğin işler için hükümet yalakası olmak lazım, kimse dürüstlükle oraya gelemez
- Haklısın!
- Boş boş konuşuyorsun, bu dediklerin Polyanacılık
- Haklısın!
........
Yolda boş boş yürüyordu 40 yaşındaki adam. Birden bir adamın ‘Akşam bilmem neyin oyunu var. Tiyatroya gelin, tiyatroya gelin’ diye bağırışını duydu.
Cebindeki son parasını tiyatro biletine verdi ve heyecanla oyunu bekledi. Oyunu dikkatle izledi bizim 40 yaşındaki adam ve şaşkın bir ifadeyle, ‘Ne kadar muhteşem’ dedi, kendi kendine. Herkes dağılmıştı ama o hala orda oturuyordu.
Görevliler artık gitmesini söyledi. Ama o görevlilere tiyatro müdürünün nerede olduğunu sordu. Görevliler tiyatro müdürünün odasını gösterdiler. İçeriye girip kendini tanıttıktan sonra pat diye iş istedi tiyatro müdüründen. Çok şanslıydı 40 yaşındaki adam. Çünkü tiyatro da bir temizlikçi arıyordu. Tiyatro müdürü onu bir hafta denedi ve sonra işe aldı.
Her tiyatro oyunu izlediğinde büyüleniyordu 40 yaşındaki adam. Birden bir aşk sardı onu, Tiyatro aşkı.
Oyunlar yazmaya başladı. Sadece 3 saat uyuyor, sabah kalkıp oyun yazıyor hemen ardında da oynuyordu kendi yazdığı oyununu. Akşamleyin yine oyun yazıyordu. Deli gibi çalışıyordu 40 yaşındaki adam, deli gibi çalışıyorda ama bu çalışma onun nirvanasıydı...
Sonra tarih 40 yaşında tiyatroya başlayan bu adamı kayıtlarına William Sheakspeare diye geçirdi.
---------------------------
Bismarck, Alman birliğini kurduğunda 70 yaşındaydı.
Goethe en büyük eseri Faust'u 81 yaşında bitirdi.
Mimar Sinan Süleymaniye Camiini bitirdiğinde 70'in üzerinde idi. Selimiye'yi bitirdiğinde ise 87 yaşındaydı.
Bernard Shaw'ın piyesleri ilk defa sahnelenmeye başladığında 94 yaşındaydı.
----------------------------
İşte bu adamlar umut verdiler, özellikle, 'Ağaç yaşken eğilir' diyenlere... Demek ki uluçınar bile olsa istedikten sonra eğilir...
Hakan Mengüç
- Ya bırak Allahaşkına bu yaştan sonra benden ne köy olur ne kasaba
- Haklısın!
- Gençken çalışsak, uğraşsak olurdu ama bu yaştan sonra olmaz
- Haklısın!
- O dediğin işler için hükümet yalakası olmak lazım, kimse dürüstlükle oraya gelemez
- Haklısın!
- Boş boş konuşuyorsun, bu dediklerin Polyanacılık
- Haklısın!
........
Yolda boş boş yürüyordu 40 yaşındaki adam. Birden bir adamın ‘Akşam bilmem neyin oyunu var. Tiyatroya gelin, tiyatroya gelin’ diye bağırışını duydu.
Cebindeki son parasını tiyatro biletine verdi ve heyecanla oyunu bekledi. Oyunu dikkatle izledi bizim 40 yaşındaki adam ve şaşkın bir ifadeyle, ‘Ne kadar muhteşem’ dedi, kendi kendine. Herkes dağılmıştı ama o hala orda oturuyordu.
Görevliler artık gitmesini söyledi. Ama o görevlilere tiyatro müdürünün nerede olduğunu sordu. Görevliler tiyatro müdürünün odasını gösterdiler. İçeriye girip kendini tanıttıktan sonra pat diye iş istedi tiyatro müdüründen. Çok şanslıydı 40 yaşındaki adam. Çünkü tiyatro da bir temizlikçi arıyordu. Tiyatro müdürü onu bir hafta denedi ve sonra işe aldı.
Her tiyatro oyunu izlediğinde büyüleniyordu 40 yaşındaki adam. Birden bir aşk sardı onu, Tiyatro aşkı.
Oyunlar yazmaya başladı. Sadece 3 saat uyuyor, sabah kalkıp oyun yazıyor hemen ardında da oynuyordu kendi yazdığı oyununu. Akşamleyin yine oyun yazıyordu. Deli gibi çalışıyordu 40 yaşındaki adam, deli gibi çalışıyorda ama bu çalışma onun nirvanasıydı...
Sonra tarih 40 yaşında tiyatroya başlayan bu adamı kayıtlarına William Sheakspeare diye geçirdi.
--------------------------
Bismarck, Alman birliğini kurduğunda 70 yaşındaydı.
Goethe en büyük eseri Faust'u 81 yaşında bitirdi.
Mimar Sinan Süleymaniye Camiini bitirdiğinde 70'in üzerinde idi. Selimiye'yi bitirdiğinde ise 87 yaşındaydı.
Bernard Shaw'ın piyesleri ilk defa sahnelenmeye başladığında 94 yaşındaydı.
--------------------------
İşte bu adamlar umut verdiler, özellikle, 'Ağaç yaşken eğilir' diyenlere... Demek ki uluçınar bile olsa istedikten sonra eğilir...
Hakan Mengüç