16 Kasım 2008 Pazar

İnançlar 3, Çevre Etkisi ve Pelikanlar

Peki şimdi inançları biraz daha derin inceleyelim. Bir inanç nasıl oluşur?

İnançların kaynakları nelerdir? Eğer bir inanç oluşturmak istiyorsak ya da mükemmelliğin inançlarını modellemek istiyorsak inançların nereden kaynaklandığını bulmak gerekir.

1. Kaynak: Çevremiz

Fakir mahallelerde yaşayan insanların en büyük sorunu açlık, yoksulluk değildir. En büyük sorun, insanın inançlarının ve hayallerinin üzerindeki etkisidir. Gördüklerinizin hepsi başarısızlık ve çaresizlikse, başarınızı besleyecek iç temsilinizi oluşturmak çok zordur. Eğer zenginlik ve başarı içinde büyürseniz; zenginlik ve başarıyı modelleyebilirsiniz. Fakirlik ve çaresizlik içinde büyürseniz, modeliniz ancak bu çevredekilerle sınırlıdır. Gelin şimdi size bir olay anlatayım.

Efendim California'nın Monterey sahilleri pelikanlarıyla meşhurmuş. Pelikanlar burada yaşamayı pek bir seviyorlarmış, tabii bunun sebebide ton balığı avlayan gemilermiş. Bu gemilerin peşlerine takılıyorlar ve yiyeceklerini kolayca buluyorlarmış. Lakin Amerika'da yunus balıklarının öldürülmesiyle ortaya çıkan skandal sonucu ton balığı avlayan gemilere av yasağı getirilince, ekolojisitler hiç beklemedikleri bir sonuçlar karşılaşmışlar. Monterey'in gurur veren pelikanları teker teker ölmeye başlamışlar.

Sonra hemen uzmanlar, çevreciler, deniz biyologları sorunu çözebilmek umuduyla Monterey'e gelmişler. Bir sürü önlem, bir sürü yöntem denemişler ama kar etmemiş, pelikanlar ölmeye devam ediyorlarmış. Sonra zeki bir adam bir fikir yürütmüş ve Florida'dan pelikanlar getirtmişler, yüzlerce pelikan. Amaç, içgüdüsel avlanma yeteneklerini kaybetmememiş olan yeni gelenlerin, Monterey Körfezi'nin tembelleşmiş pelikanlarıyla çiftleşmeleri sonucunda yeni doğacak yavruların avlanma yeteneklerini tekrar geri kazanmalarıymış. Hemen uygulamaya geçmişler ve şaşırtıcı bir gelişme olmuş. Yeni yavruları beklemeden birkaç ay içinde, Monterey pelikanları, uzaktan getirilen pelikanlardan etkilenerek kendi başlarını beslenmeye başlamışlardı.

Yani onları model almışlar, 'Onlar yapıyorsa bizde yaparız'a dönmüştü olay. İşte fakir mahallelerde büyüyen insanlarında en üzücü yanları bu oluyor. Çünkü onlar otomatikmen çevresindekilerin inançlarını bilmedende olsa modelliyorlar ve inançları her zaman kısıtlı oluyor. Bu kötü bir olay ama bunu farkettiğinde bu sorunu çözebiliyorsun. Çevre, inancın tek başına en güçlü yaratıcısı olabilir fakat inancı yaratan başka kaynaklarda vardır. Aksi olsaydı sadece zenginler zenginliği, fakirler de fakirliği bilir ve hiç kimse orjinal durumunu değiştiremezdi. bende Bende kötü bir çevrede büyüdüm ve hayatım boyunca onların kısıtlı inançlarıyla yaşadım. Fakat bir şey yaptım ve inancım değişti, işte o da inancı oluşturan ikinci kaynak; Bilgi

Bu yarının konusu, bugünü Amerika'nın sayılı zenginlerinden Aristotle Onasis'in bir lafıyla bitirmek istiyorum.

'Çok para mı kazanmak istiyorsunuz? O zaman zenginlerle arkadaşlık edin'

(inançlar 4'ü okuyun)